2020/06: “DÜZEN[siz] MEKANLAR” ÇUHADAROĞLU 2020 YILI ÖĞRENCİ PROJE YARIŞMASI / jüri üyeliği
Haziran 19, 2020 § Yorum bırakın
yarışma websitesi için tıklayınız.
“DÜZEN[siz] MEKANLAR”
İçinde bulunduğumuz yüzyıl hızlı nüfus artışı, savaş ve göç, doğal afet, salgın hastalık, vb. nedenlerle insanın kendi iradesi dışında gelişen çok sayıda kriz durumunu deneyimlemesine neden olmaktadır. Çeşitli nedenlerle ortaya çıkan, bu sürekli ya da geçici olağandışı durumların getirdiği belirsizlik ve kaos, günümüzde kentsel ve mimari ölçekte tasarımın yüzleştiği en önemli konulardan biridir. Kentsel ve mimari ölçekteki tasarımların amacı, bu durumların yarattığı talebin ve gerektirdiği dönüşümün karşılanmasına kaynak sağlamak ve mevcut potansiyelleri “yeni yaşam alanları”nın yaratılması için değerlendirmektir. Bu durum, bireyin çevredeki yaşantısı ve yönelimi için gereksinmelerini tam olarak açıklayabilen bir mekan kurgusunu gerektirmektedir. Bu doğrultuda yarışmanın konusu, içinde bulunduğumuz olağandışı durumlara bir yanıt olarak mevcut mekansal potansiyelleri yeniden okumayı ve tasarlamayı amaçlayan “DÜZEN[siz] MEKANLAR” olarak belirlenmiştir.
Yarışmacılardan, sözü edilen kriz durumlarının oluşturduğu yeni/geçici düzene ait mekanları sorgulaması, bu süreç içerisinde oluşan düzen[siz] içeriğin neden olduğu ilişkileri irdelemesi ve mekan ihtimallerini ortaya koyması beklenmektedir. Her koşul-durum-an yeni bir deneyimdir ve kendini gerçekleştirmek/var olmak için mekanlara gereksinim duyar ve aynı zamanda bu durumlar mekanları değiştirip dönüştürür.
Sonuç olarak, öneri tasarım, doğası gereği bir bozumu, değişimi ve dönüşümü bünyesinde taşıyan kriz durumlarının potansiyel mekan öngörülerini ifade etmeli, bireylerin “kendi iradelerinin dışında gelişen kriz durumları”nın ardından düzeni bozulan günlük yaşantı veya tümden değişen hayat akışı için yeni/geçici bir düzen ve mekan ihtiyacına yanıt vermeli ve yeni bir başlangıca olanak tanımalıdır.
Haber Linkleri
http://www.mimarizm.com/yarismalar/yarisma-duyurulari/cuhada…
http://www.yapi.com.tr/yarismalar/cuhadaroglu-2020-ogrenci-p…
https://twitter.com/mimarizmcom/status/1267752887368761344
https://www.facebook.com/125380747542744/posts/3016723405075116/?d=n
https://twitter.com/yapicomtr/status/1267756234716913665
https://www.facebook.com/219049578113730/posts/3325030777515579/?d=n
https://www.instagram.com/p/CBArJOXHnz0/?igshid=t2ybnbh9mibw
Jüri Heyeti
Prof. Dr. Çiğdem Polatoğlu (Yıldız Teknik Üniversitesi),Prof. Dr. Ş. Tülin Görgülü (Yıldız Teknik Üniversitesi),Prof. Dr. Kayahan Türkantoz (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi),Doç. Dr. F. Pınar Arabacıoğlu (Yıldız Teknik Üniversitesi),Doç. Dr. Dilek Yıldız (İstanbul Teknik Üniversitesi),Mimar Boğaçhan Dündaralp (ddrlp Mimarlık ve Tasarım Hizmetleri),Y. Mimar Erhan Vural (Aboutblank Mimarlık & Kentsel Tasarım),Doç. Dr. Aslı Sungur (Yıldız Teknik Üniversitesi),Doç. Dr. Gökçe Tuna Taygun (Yıldız Teknik Üniversitesi),Arş. Gör. Reyya Kalay Yüzen (Yıldız Teknik Üniversitesi),Arş. Gör. Mehmet Yavuzhan Erpay (Yıldız Teknik Üniversitesi),
2020/02: İzmir Büyükşehir Belediyesi Ana Transfer Merkezi Mimari Proje Yarışması / Jüri Üyeliği
Mart 10, 2020 § Yorum bırakın
2020/02: TECHNE / Aura İstanbul 6.Dönem Çalışmaları Sergisi / Yürütücüler: Boğaçhan Dündaralp-Hakan Tüzün Şengün
Şubat 27, 2020 § Yorum bırakın
TECHNE
Yeni manzaralar aramak yerine,
yeni gözler edinin.
Marcel Proust
“Yapı, mekân ve hayat için bedenleşirken tektonik, bu oluşun özünü ifade eder. Bu fiziksellik ve madde dünyasını var eden insan bağlam, içerik, madde ve uzam ile bunu biçimlendirir, ölçülebilir kılar, zamansallık ve konum kazandırır. Mimarlık alanında tektonik, mimari bir dil ve gramerin kuruluşu bağlamında ele alınabileceği gibi neden/sonuç ilişkilerinin ötesinde, yapının poetikasına dair bir içeriğin kurucu ögesi de olabilir.” ifadesi ile yola çıkmış, dönemin temasını mimari yapının tektonik gramerine dair araştırmacı / deneysel süreçler üzerine kuran ve mimarlık edimini bu poetik varoluşu içinde ele alan bir eksen belirlemiştik.
Bu anlayışla dönemin hemen başında, özellikle yapmanın bilgisi üzerine düşünerek, İstanbul’da, sokakta, yaşamın informel detaylarının sökümü ve serimi üzerine çalıştık. Yaklaşık bir ay boyunca gündelik hayatın doğasını ve kamusal mekanda varolma biçimlerini çözümlemeye çalışarak, rutin ilişkilerin ötesine geçen bir anlama çabası içinde “seyyarların tektoniği” üzerine yoğunlaştık.
Atölye sürecinde bu bakış ile ‘mimarlık nesnesi’nden çok gündelik hayat içindeki fizikselliğin arkasındakini keşfetmeye ve bu dünyanın niteliklerini mimarlığın araçları ile anlamaya yönelen bir bakış geliştirmeye çalıştık. Özellikle kente, sokağa ve İstanbul’a yönelik araştırmayı yeni ufuklar yerine ‘yeni gözler’ keşfetmek üzerinde temellendirdik. Farklı düşünme ve ifade biçimleri oluşturarak metodolojik bir bakışın araçlarını bulmaya gayret ettik ve çoğu zaman bu yaklaşım ile konuları bu pencereden ele alarak çözümlemenin kapsamlı bir serim kurabilmesi için gayret ettik.
Bu dönemin ilk konuşmasında “çalışma alanımızı rutinin dışına çıkmak” olarak belirledik. Bizimle birlikte tüm arkadaşlarımızın yoğun ve özenli gayretleriyle yeni yolculuklara çıktık, keşfettik, ayrıştırdık, yeniden baktık, konuştuk, yaptık, düşündük ve en çok da üretim üzerine odaklanan bir atölye süreci kurmaya çalıştık. Şimdi bu sergi ile sizinle de paylaşarak dönemi tamamlıyoruz.
İyi seyirler…
TECHNE
Instead of looking for new landscapes, get new eyes.
Marcel Proust
“As structure comes into being for space and life, tectonics expresses the essence of this being. This is the human condition that creates the world of physicality and matter, shapes it with content, matter and space, makes it measurable and changes the temporality. Beyond the cause / effect, it can also be the constituent element of content on poetics.” as we set out the theme on the experimental processes of the tectonic grammar and takes the act of architecture within this poetic existence.
For about a month, we have focused on the “tectonics of peddlers” in an effort to understand the routine trying to analyze the nature of everyday life and the way they exist in public space within the informal details of life in Istanbul, on the street, at the beginning of the term, especially considering the knowledge of doing.
With this perspective the quality adjustment required for everyday life rather than the object of architecture and information about the quality in this world. We based our research on public space and streets of Istanbul for discovering new eyes instead of new horizons. We have tried to find the tools of a methodological view by choosing different ways of thinking and expression, and we have tried to design and analyze this approach.
In the first speech of this term, we determined our aim as “being out of the routine”. We have embarked on new journeys, discovered, looked again, talked, made, thought, and tried to establish a studio process focused on production, with the intensive and careful efforts of all our friends. Now we are completing the period by sharing with you with this exhibition.
Bon voyage…
2020/02: Prof. Dr. Ahmet T. Eyüce’ye Armağan – Mimarlık Eğitimi ve Düşüncesine Dair Anılar Denemeler Yazılar / Kitap
Şubat 19, 2020 § Yorum bırakın
” Prof. Dr. Ahmet T. Eyüce’ye Armağan – Mimarlık Eğitimi ve Düşüncesine Dair Anılar Denemeler Yazılar, kendini bir mimarlık eğitim neferi olarak gören, 2013 yılında kaybettiğimiz Prof. Dr. Ahmet Tuncay Eyüce’nin anısına Doç. Dr. Nilay Ünsal Gülmez – Doç. Dr. Hikmet Sivri Gökmen – Prof. Dr. Özen Eyüce tarafından hazırlanmış; mimarlık ve mimarlık eğitimi üzerine metinlerin de yer aldığı, Ahmet Eyüce ile yaşanmışlıkları ve onun ilkelerini geleceğe aktarma çabasındaki bir çalışmadır. Kaybının ardından, Ahmet Hoca’nın hayatına dokunduğu pek çok kişinin anıları, Eyüce’nin mimarlık ve mimarlık eğitimine bakışı, mimarlık dağarcığına katkı yapacak akademik makaleleri kaleme alarak oluşturduğu bu değerli çalışma özellikle mimar adayları ve genç mimarlar için zihin açıcı olacaktır.
Ahmet Hoca’nın hepimizi hayrete düşüren bir hafızası vardı, bulunduğu her ortamda âdeta sahne alırdı. Onun yanında zamanı unuturdunuz… İyi bir hikâye anlatıcısıydı.
Ve
Çok çalışkandı, ayrıntılara dikkat ederdi, zarifti, günceli takip ederdi, gençleri desteklerdi
Papyon takardı…
Dolma kalem âşığıydı…
Gülümserdi…”
Bulunduğu ortamla ışığını saçan, enerjisini kaybetmeyen ve hayatı işi olan insanlardan biri olarak; kendisine mimarlık hayatıma önemli katkıları ve bu hayattaki paylaşımlarımız için dğerli hocam Ahmet Eyüce’ye ve bu kitapta emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.
2020/01: Aura İstanbul / Techne / Jüri
Şubat 19, 2020 § Yorum bırakın
AURA İstanbul’da bir dönem daha sona eriyor!
21 Ocak’ta gerçekleşen “Araştırma Tabanlı Tasarım Stüdyosu Proje Sunumları”nda, sertifika programı katılımcıları bir dönemdir üzerinde çalıştıkları projelerini jüri üyeleri ve izleyiciler ile paylaştı.
Techne temalı proje sunumlarında, ‘Kamusal Geri Dönüşüm Merkezi’nden ‘Dalyan’a, ‘Kıyı-Kent’ten ‘Gazometre’ye, ‘Valens Kemeri’nden ‘Afet Toplanma Alanları’na kadar uzanan çeşitli araştırma konuları bağlamında mimarlık, şehircilik ve tasarım alanlarında çeşitli kavram ve süreçler tartışmaya açıldı.
Değerli jüriye paylaşımları için çok teşekkür ederiz.
Proje detayları için takipte kalın.
Jüri
Cem İlhan
Devrim Çimen
Sinan Izgi
Kurtul Erkmen
Yilmaz Deger
Yürütücüler
Bogachan Dundaralp / DDRLP
Hakan Tuzun Sengun
2019/10: Mimarlığın Yeni Olasılıklarını Düşünmek / 2019 Dünya Mimarlık Haftası / Van Mimarlar Odası Şubesi -Yüzüncü Yıl Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi / Söyleşi
Şubat 19, 2020 § Yorum bırakın
Mimarlık Haftası Etkinlikleri kapsamında 30 Ekim 2019 tarihinde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Nihat BAYŞU Konferans Salonunda Boğaçhan DÜNDARALP söyleşi etkinliği, gerçekleşti. Mimarlar Odası Van Şubesi’ne davetleri için teşekkür ederiz.
2019/09: AURA-İSTANBUL, 2019 GÜZ DÖNEMİ / TEMA TECHNE / STÜDYO YÜRÜTÜCÜSÜ
Şubat 19, 2020 § 1 Yorum
AURA-İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi, 2019 Güz Dönemi “Araştırma Tabanlı Tasarım Stüdyosu” yürütücülüğünü, Boğaçhan Dündaralp ve Hakan Tüzün Şengün üstleniyor. 23 Eylül tarihinde başlayacak ve 17 hafta boyunca devam edecek olan programa son başvuru tarihi ise 5 Eylül 2019.
AURA-İstanbul Güz Dönemi Sertifika Programı, mimari ve kentsel tasarım sürecini hem teorik, hem de pratik düzeyde ele almak, disiplinler arası bakış açısı geliştirmek ve kendi özel ilgi alanları üzerinde çalışma olanağı bulmak isteyen genç meslek insanlarına kapılarını açıyor. Başta mimarlık, şehir planlaması, iç mimarlık, peyzaj mimarlığı ve plastik sanatlar bölümleri olmak üzere ilgili disiplinlerin lisans derecesine sahip olmak ise başvuru için ön koşul oluşturuyor.
AURA-İstanbul, Sertifika Programı ile katılımcılarına,
• Akademik / profesyonel hayata geçişte donanımlarını zenginleştirme,
• Mimarlık ve şehirciliğin düşünsel boyutuna yeni pencereler açma,
• Güncel kentsel meseleleri disiplinler arası bakış açışı ile ele alma,
• Kendi seçtiği bir konuda nitelikli yol göstericiler ile araştırma yapma olanağı sunuyor.
Aura İstanbul‘un, geleneksel #mimaristüdyo pratiklerinin sınırlarını aşarak, güncel kentsel meselelere #disiplinlerarası bakış açısı ile yaklaşan “Araştırma Tabanlı Tasarım Stüdyosu”nun 2019 Güz Dönemi yürütücülüğünü, Bogachan Dundaralp ve Hakan Tuzun Sengun üstleniyor.
Stüdyo yürütücüleri, dönemin ana temasını “TECHNE” olarak tarifliyor:
TECHNE
“Yapı, mekân ve hayat için bedenleşirken tektonik, bu oluşun özünü ifade eder. Bu fiziksellik ve madde dünyasını var eden insan bağlam, içerik, madde ve uzam ile bunu biçimlendirir, ölçülebilir kılar, zamansallık ve konum kazandırır. Mimarlık alanında tektonik, mimari bir dil ve gramerin kuruluşu bağlamında ele alınabileceği gibi neden/sonuç ilişkilerinin ötesinde, yapının poetikasına dair bir içeriğin kurucu ögesi de olabilir. Bu çerçevede dönemin temasını mimari yapının tektonik gramerine dair araştırmacı / deneysel süreçler üzerine kurmak ve mimarlık edimini bu poetik varoluşu içinde ele alarak mimari yapının biçimlenişine dair araçlar ve kaynaklar ekseninde ele almak istiyoruz.”
Grup çalışmalarına paralel olarak, katılımcılar kendi ilgi alanı ve deneyimleri doğrultusunda İstanbul’a ilişkin proje ve araştırma konusunu netleştirip, stüdyo yürütücülerinin danışmanlığında, çalışmalarını geliştirme fırsatı bulacaklar. Dönem sonunda, tüm çalışmaların izlenebileceği bir sergi kurulacak. Sergi sürecinde ise katılımcılar tekrar sergi tasarımı ve organizasyonu için grup halinde çalışacak.
Hazırlanan içerik, AURA-İstanbul bünyesinde yapılan çalışmaları destekleyecek tarihsel-kuramsal, ayrıca teknik yönteme ilişkin seminer dizilerine, disiplinler arası nitelikte tartışma ve buluşma ortamı sağlayan Cumartesi Aurası Konferanslarına, kolektif düşünme ve üretime yönelik atölyelere, belirtilen konuları destekleyici gezilere katılma olanağı sunuyor.
Katılımcılardan programın dinamik yapısına uyum sağlamaları ve tüm dönemde tam zamanlı yer almaları bekleniyor. Başvurular arasından seçilecek tüm katılımcılar ücretsiz olarak programda yer alma hakkı kazanacak.
STÜDYO YÜRÜTÜCÜLERİ:
Programın omurgasını oluşturan Araştırma Tabanlı Tasarım Stüdyosu, geleneksel mimari stüdyo pratiklerinin sınırlarını aşarak, güncel kentsel meselelere disiplinler arası bakış açısı ile yaklaşıyor.
2019 Güz Dönemi “Araştırma Tabanlı Tasarım Stüdyosu” yürütücülüğünü, Boğaçhan Dündaralp ve Hakan Tüzün Şengün üstleniyor.
BOĞAÇHAN DÜNDARALP
Dünyalı, evli, 2 çocuklu, yazan, çizen, düşünen bir Mimar, Tasarımcı, Eğitimci.
Archiprix (1997), Arkitera Genç Mimar Ödülü (2004), iki Ulusal Mimarlık Ödülü (1998, 2006) ve YEM (Yapı Endüstri Merkezi) Ödülü (2008) gibi ödüller başta olmak üzere ulusal pek çok ödül kazandı. Projeleri ve çalışmaları Mies Van der Rohe Ödülleri, Aga Khan Ödülleri, Iakov Chernikov Ödülleri gibi uluslararası ödüllere nomine edildi. Eserlerinin bir kısmı “Genç Çizgiler / Young lines” adlı bir kitapta yayınlandı (2004). 2009 yılında The Architecture Foundation / London tarafından “İstanbul Para-doxa” adlı bir kitapla sonuçlanan Londra-İstanbul Uluslararası Değişim Programı için İstanbul şehrini temsil edecek üç mimardan biri olarak seçildi. 1. İstanbul Tasarım Bienali’nin (2012) bir parçası olarak, Joseph Grima’nın küratörlüğünü yaptığı “Adhocracy” sergisine davet edildi ve Yona Friedman’ın “Haliç Merkezi” projesiyle ilgili “Müdahale” de yer aldı. Ulusal Mimarlık Sergileri ve Ulusal yarışmalarda jüri üyelikleri de bulanan Dündaralp, 2005’ten beri ddrlp adlı mimarlık ofisini yönetmekte ve farklı üniversitelerde yarı zamanlı öğretim görevliliği yapmaktadır. Mimari bilgi alanındaki çok pozisyonlu duruşuyla, şehir, metropol ve farklı mimari ölçeklerle ilgili çok katmanlı mimari problemler için çözüm stratejileri araştırmakta ve geliştirmekte olan ofis son 10 yılda ağırlıklı olarak çocuk ve eğitim mekanları konusuna odaklanmıştır.
HAKAN TÜZÜN ŞENGÜN
Y.Mimar (Dr.)
1994 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldu. Mezuniyetinin ardından, 1999 yılında Prof. Dr. Afife Batur danışmanlığında Mimarlık Tarihi Ana Bilim Dalında yüksek lisans tezini tamamladı. Han Tümertekin ile çalıştığı dönemde B2 Evi (Aga Khan Ödülü 2004), ATK Lojmanları, Çatalhöyük Müze ve Ziyaretçi Merkezi gibi projelerin tasarım ekiplerinde yer aldı. 1997 yılında İTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’nde göreve başladı. 2004 yılında Arkitera Mimarlık Festivali “Açık Charrette” birincilik ödülü kapsamında New York’ta gerçekleşen “Global Architect and Media Event” organizasyonuna katıldı. DOMUS dergisinin Ryugyong Oteli’nin fonksiyonel olarak yeniden tanımlanması için gerçekleştirdiği fikir yarışmasında ZEPPELINIZED önerisi 893 sayılı DOMUS kapağı olarak basıldı (2006). Aynı yıl “EV: Bir Yerleşme Müzakeresi” mimarlık sergisinde katılımcı ve tasarımcı olarak çalıştı. Hou Hanru’nun küratörlüğünü yaptığı 10. İstanbul Bienali kapsamında INNOCENTACT grubu ile Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde atölyeler, tartışma serileri ve bir de gazete yayını gerçekleştirdi (2007). 2010 yılında kamusal mekânda küçük ölçekli müdahaleler üzerine pek çok atölye gerçekleştirdiği ve XII. Ulusal Mimarlık Ödülleri Mimarlığa Katkı Dalı Ödülünü alan İMKANMEKÂN grubu ile aynı yıl “İmkanmekan: Kamusal Mekânda Küçük Ölçekli Müdahaleler” kitabını yayımladı.
Doktora çalışması çerçevesinde davetli araştırmacı olarak bulunduğu École Nationale Supérieure d’Architecture de Lyon’da eşikler ve geçiş mekânları üzerine çalıştı (2013). BETONART dergisinin TEKTONİK temalı 48. sayısı konuk editörü olarak çalıştı (2016). Pek çok ulusal ve uluslararası yarışmada ödüller kazandı. 2017 yılında mimarlık ve peyzaj arayüzü üzerine proje, yayın ve araştırma yapan PARCH‘ı kurdu. 2018 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimari Tasarım programında “SOKAK PAZARININ POETİKASI: Geçici Yapının Zamansallığı Üzerine Fenomenolojik Bir İnceleme” adlı çalışması ile doktorasını tamamladı. Halen İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesinde stüdyo yürütücüsü olarak çalışmaktadır.
Başvuru hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
media haber linkleri:
2019/08: Bir Başka Dönüşüm Hikayesi: Fide Okullari Sürreyapaşa / Çelik Yapılar Dergisi / TUCSA / Türk Yapısal Çelik Derneği
Ağustos 17, 2019 § Yorum bırakın
2019/06: Eğitim Mimarisi (Boğaçhan Dündaralp/ddrlp)/ Anaokulu İşletmeciliği Eğitimi / Likya Danışmanlık
Haziran 27, 2019 § Yorum bırakın
2019/06: Bir Monografi Denemesi: Mimar Boğaçhan Dündaralp ve Başka Mimarlık Olasılıkları / Yüksek Lisans Tezi / A Monography Experiment: Which is About Architect Bogachan Dundaralp and other Architectural Possibilities / Master Thesis/ Hülya Irmak / Mardin Artuklu University
Haziran 11, 2019 § Yorum bırakın
2019/05: Çocukların Mimarlığı: “Block by Block” Seferihisar / Arredamneto Mimarlık/ Sayı 331
Mayıs 13, 2019 § Yorum bırakın
Katılım Dili
ddrlp mimarlık ve tasarım hizmetleri, 2005’ten bu yana, mimarlık bilgi alanı içinde kent ve yapı ölçeğinde mimarlık problemleri ve farklı mimarlık ölçeklerine ilişkin çözüm stratejilerini araştırıp, geliştirilmeye çalışan; mimarlık, tasarım ve danışmanlık hizmetleri veren, strateji ve proje üreten bir tasarım ofisi. Son 10 yıldır çocuk ve eğitim mekânları ile katılımcı tasarım konularında odaklı çalışmalar yapmaktadır.
- Katılımcı Tasarım Modeli için Temel Sorular:
Katılımcı model ile tasarım yapma konusu çetrefil bir konu.
Katılıma neden ihtiyaç duyulduğu, kimin tarafından nasıl tanımlandığı, kimlerin nasıl katılarak aktif bir rol oynadığı, konunun en can alıcı, belirleyici soruları…
Bu soruların karşılığı olan yanıtlar modelin tutarlılığı, sürekliliği ve sonuçları için oldukça önemli.
- Katılım ortamı
Katılımcı, demokratik bir planlama anlayışına çocukların katılımının önemsenmesi, demokratik bir katılım kültürü oluşturmanın temellerinin atıldığı ve aktif olarak yaşayan Seferihisar Çocuk Belediyesi burada önemli bir ayırt edici ortam sunmakta. Çoğu kez ortada var olan, yaşayan ve çalışan demokratik katılım ortamı yoktur. Uygun ortamın hazırlanması da ayrı bir süreç gerektirir.
- Katılımın nedenselliği ve aktörleri
Katılımcıların katılım yoluyla edinilen deneyimlerin, üretilen çalışmaların profesyonel kanallar ile tartışılması, değerlendirilmesi ve işlerlik kazandırılması; bunun süreç boyunca birbirlerini besleyecek biçimde katılım modelleri ile de desteklenmesi en ideal durum.
Bu çalışma hem aktörleri bir araya getirme hem de çalışma anlamında workshop programının iyi bir başlangıç olduğunu düşünüyoruz.
- Katılımın amaçları
Katılımcı süreçlerin en önemli toplumsal rolü hiç kuşkusuz “katılımcılar arasındaki ortak dilin üretilmesi” deneyimi üzerine kurulu. Bu demokratik kültürün nasıl bir toplumsal işbölümü ve ortak dil üzerine inşa edileceği, bunun hangi ortamlarla zenginleştirilip süreklilik kazanacağı da bir başka önemli nokta. Biliyoruz ki bu çalışma Seferihisar’daki gençlik kampı için bir başlangıç. Çalışma sürecinde aktörler ve aralarında kurulacak çalışma biçimi bu dilin niteliğini gösterecek. Merakla sonraki adımları bekliyoruz.
- Katılımcıların katkı ve sahiplik duygusu,
Katılımın doğrudan özneleri olan çocuklardan alınan geri dönüşler değerlendirme açısından en kıymetleri ölçütleri bize sunuyor. Çalışma hakkında Devin Dündaralp (yaş 12 / Block by Block Seferihisar katılımcısı) ile yaptığımız konuşmalarda sorduğumuz sorular ve yanıtları bize bu anlamda bazı fikirler verebilir:
- Düşüncelerinin kısıtlandığını hissettin mi ? Hayır.
- Kendini ifade etmekte zorlandın mı ? Hayır
- Minecraft üzerinde çalışmak bir sınırlama mı getirdi yoksa kolaylaştırdı mı ? Bence kolaylaştırdı Neden ? Çünkü yapmak istediklerimizi hızla oyuna aktarabildik. Peki ayrı ayrı kağıtlara çizseydiniz ? Ortak konuşmalar olmazdı. Farklı bir şey mi çıkardı ? Evet
- Zaman kendi düşüncelerini ifade etmek için yeterli miydi ? Yeterliydi.
- Düşünmediğin ama ortak çalışma sayesinde yeni şeyler düşünme imkanını oldu mu ? Evet, kendi düşüncelerimiz dışında konuşarak karar verdiğimiz noktalar oldu. Peki istemediğin sence olmaması gereken şeyler de oldu mu ? Oldu ama o da arkadaşlarımın düşüncesiydi.
6 .Peki bunlar üzerine konuştunuz mu? Hepsini değil. Bazılarını…
7. Araziyi gördükten sonra çalışmalarınız sence değişir miydi? Sadece yerleri değişir diye düşünüyorum.
8. Tüm grupların yaptığı çalışmalar üzerine ortak daha kalabalık bir ortamda konuşmak, birbirinizin yaptıklarını tartışmak hakkında ne düşünüyorsun? Kendi düşüncelerim dışında farklı şeylerin de olabileceğini gördüm.
Boğaçhan & Berna Dündaralp
pdf olarak okumak için tıklayınız.
2019/05: Curious Community: Involving Children in City Planning /ATÖLYE&3dots &Swedish Institute / Event
Mayıs 9, 2019 § Yorum bırakın
Description
Eventbrite: https://www.eventbrite.com/e/curious-community-involving-children-in-city-planning-tickets-61592912058
2019/04: Boş Bir Oda Kendi Fonksiyonunu Yaratır Tasarımcıların Yorumuyla Saatleri Ayarlama Enstitüsü / Sergi / Manifold
Nisan 29, 2019 § Yorum bırakın
Boş Bir Oda Kendi Fonksiyonunu Yaratır
Tasarımcıların Yorumuyla Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi
18 Mayıs – 31 Mayıs 2019
Açılış: 17 Mayıs Cuma 18:30
Konuşma:
Uzun Bir Dörtgen
Erdem Ceylan – Bahar Turkay – Bülent Tanju
22 Mayıs 2019, 19:00–20:30
Tasarım Konuşmaları
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü adlı romanının tasarımcılardan gördüğü ilgi tesadüf değil. Roman örgüsü içindeki hikâye, özgün ve ayrıcalıklı bir tasarım anlatısı sunuyor okurlara. Adını romandan alan sergi, bu anlatıdan mimari bir okumayla çıkabilecek farklı olasılıklara bakıyor: Bir yandan sözel ve görsel ifadenin birbiriyle ilişkisini diğer yandan her iki ifade biçiminin zihindeki ‘tasarı’ ile ilişkisini araştırıyor ve aralarda oluşan boşlukların sunduğu imkânları kutluyor.
Kurgusu Bahar Turkay’a, yapımı Manifold’a ait “Boş Bir Oda Kendi Fonksiyonunu Yaratır” sergisinin katılımcıları: Ali Paşaoğlu ve Tomris Akın / Alper Derinboğaz, Salon / Aslıhan Demirtaş, Khora Ofis / Bilge Kalfa / Boğaçhan Dündaralp, ddrlp / Burcu Serdar Köknar / Enise Burcu Derinboğaz, Praxis Landscape / Erdem Akan / Ertuğ Uçar / Gamze İşcan, Hâlükâr Mimarlık / H. Cenk Dereli, NOBON / Hayriye Sözen / İpek Baycan ve Şule Ertürk Gaucher, Slash Architects / kpm kerem piker mimarlık / M. Can Tanyeli / Muğlak Standartlar Enstitüsü / Oğul Öztunç ve Atıl Aggündüz, Piknik Works / Onur Kutluoğlu / Ozan Avcı / Özge Çağlayan / Rükneddin Avşar Gürpınar / Sait Ali Köknar / Selahattin ve Pelin Tüysüz, Adapt Architects / SO? / Tuğçe ve Gökhan Kodalak.
17 Mayıs’ta Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi’nde açılacak sergi Ersa, Filli Boya, Pesent’e ve VitrA tarafından desteklendi; pazar hariç her gün 31 Mayıs’a dek 14:00–19.00 arası ziyaret edilebilir. Ayrıca sergi çerçevesinde 22 Mayıs’ta Bahar Turkay’ın moderatörlüğünde Bülent Tanju ve Erdem Ceylan’ın katılımıyla “Uzun Bir Dörtgen” başlığıyla Kıraathane Tasarım Konuşmaları etkinliği gerçekleşecek. Tanju, Hayri Bey’in Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nü tasarlama sürecini romanındaki anlatı üzerinden okuyacak. Ceylan ise, —Tanpınar’ın romanı gibi— zaman-mekânsal tasarımlarda temsildeki/temsilin boşluğun/-un eleştirel işlevselliğine odaklanacak.
–
Afiş tasarımı: Gökçe Genç ve Erman Yılmaz
–
diğer media linkleri:
2019/04: LYFA ( Luleburgaz Stars Football Academy ) / Aga Khan Awards for Architecture
Nisan 26, 2019 § 3 Yorum
2019/3: Block by Block Seferihisar/ Seferihisar Çocuk Belediyesi / Izmir / İzmir Mimarlik Merkezi
Nisan 10, 2019 § Yorum bırakın
İsveç Enstitüsü’nün girişimi ve UN Habitat, Block by Block & Seferihisar Belediyesi‘nin iş birliği ile; Seferihisar Çocuk Belediyesi’nin 12-15 yaş arası 25 üyesi, 16 -17 Mart 2019 tarihlerinde Minecraft bilgisayar oyununu İzmir Seferihisar’daki çocuk yaz kampını tasarlamak için kullanıldı. Çocukların mimarlığı üzerine gerçekleştirilecek atölyeyi destekleyen söyleşi ise 16 Mart günü İzmir Mimarlık Merkezi’nde gerçekleşti.
Atölyenin ana paydaşları İzmir Seferihisar Belediyesi, UN-Habitat Block by Block Vakfı, İsveç Enstitüsü ve Herkes İçin Mimarlık Derneği. Seferihisar Belediyesi uluslararası Cittaslow (Yavaş Kentler) ağına Türkiye’den kabul edilen ilk belediye olarak, Türkiye ve yurtdışında kurduğu tohum bankasıyla, yerel kooperatiflerle, çocuklara ve kadınlara odaklanan projelerle ve yenilikçi teknolojileri tarım ve kent yönetiminde kullanmasıyla tanınıyor.
Stockholm’den Equator Architects, İstanbul’dan DDRLP, ŞANALarch, Emre Senan Tasarım Vakfı ve Herkes İçin Mimarlık Derneği’nin üyeleri ile İzmir’de çalışmalarını sürdüren mimarlar ve akademisyenler iki günlük atölye çalışmasına katılıp, çocuk, kamusal alan, katılım ve mimari tasarıma dair tartışmalara katkıda bulundular.
links:
2019/02: Kore Savaşı Anma Alanı ve Ziyaretçi Merkezi / Mimari Proje Yarışması Ödül Töreni ve Kolokyumu
Nisan 10, 2019 § Yorum bırakın
“Proje elde etme yöntemi olarak yarışmayı tercih eden Lüleburgaz Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu altıncı yarışma olan “Kore Savaşı Anma Alanı ve Ziyaretçi Merkezi Mimari Proje Yarışması” ödül töreni ve kolokyumu 15 Şubat 2019 Cuma günü, Lüleburgaz Yıldızları Futbol Akademisi’nde gerçekleşti. 249 projenin teslim edildiği yarışmanın kolokyumu, Serpil Muallaoğlu moderatörlüğünde jüri üyeleri Aydan Balamir, Ayşen Savaş, Boğaçhan Dündaralp, Feride Önal, Yıldırım Gigi, Sunay Erdem ve Erdinç Keskin’in katılımıyla gerçekleşti. Jüri değerlendirme süreci hakkında bilgiler veren jüri üyeleri katılımcılardan gelen soruları yanıtladı”
Yazının devamını okumak için tıklayınız.
Ödüller ve raporlar için tıklayınız.
1.ödül için tıklayınız.
2018/11: A Green Intervention: Emerging Community Gardens of Istanbul /Bleda Öztek Master’s Thesis /Bauhaus University Weimar
Ocak 15, 2019 § Yorum bırakın
2018/11: Kore Savaşı Anma Alanı ve Ziyaretçi Merkezi Mimari Proje Yarışması / Lüleburgaz Belediyesi / Yarışma / Jüri Üyeliği
Ocak 15, 2019 § Yorum bırakın
Kırklareli ili, Lüleburgaz Belediyesi Lüleburgaz Belediyesi Kore Savaşı Anma Alanı ve Ziyaretçi Merkezi “ Mimarlık, Peyzaj Mimarlığı, Mühendislik, Kentsel Tasarım Projeleri, Şehir ve Bölge Planlama ve Güzel Sanat Eserleri Yarışmaları Yönetmeliği” esasları doğrultusunda Lüleburgaz Belediyesince serbest, ulusal ve tek kademeli olarak yarışmaya çıkarılmıştır.
Yarışmaya konu alan, Lüleburgaz’ın kuzey girişinde, Pınarhisar Yolu ile Hamitabat Yolu kesişiminde bulunan ve kuzeyde Lüleburgaz Deresi yatağı (çatak) ile sınırlı, Milli Savunma Bakanlığı’na tahsisli, 11.143 m2 yüzölçümüne sahip taşınmazdır.
Şartnameden:
“Lüleburgaz Belediyesi, son 5 yıldır tüm önemli projelerini yarışmalar yoluyla elde etmektedir. Bütün bu yarışmalar aynı zamanda Lüleburgaz Belediyesi’nin kentin gelişimine ve geleceğine dair kararlar alırken, bunu gerekli uzmanlık alanları ile birlikte çalışarak yapma kararlılığının bir parçasıdır. Yerel yönetimin istek ve iradesi ile yarışmaya açılan bu projeler özgün yapıları korunarak hayata hızla geçirilmekte ve mimarlık ortamına yaptıkları katkı önemsenmektedir.
Lüleburgaz’da bulunan 65’inci Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı tarafından 1950 ile 1953 yılları arasında Kore’de görev yapan 241’inci Piyade Alayı’nın anısına, ‘Kore Müzesi’ kurulmuştur. Kurulan müzede, 241’inci Piyade Alay Komutanlığı’na görev döneminde derlenen fotoğraflar, haritalar, kişisel eşyalar, anı nesneleri (memorabilia), madalyalar, filmler, seyir defteri, 50’li yıllara ait gazeteler, flama ve bayraklar bulunmaktadır.
Müzenin; Lüleburgaz 65. Mekanize Piyade Tugayı yerleşkesi içinde bulunması nedeni ile ziyaretlerin kolaylıkla yapılamadığı değerlendirilmiştir. Bu sebeple, yarışmaya çıkarılan Kore Savaşı Anma Alanı ve Ziyaretçi Merkezi projesinin amacı; mevcut imar planlarına uygun olarak, kent merkezi ile ilişkileri kurulmuş, kentin kimliğine katkı sağlayacak tasarımları yansıtan, kentsel yaşam kalitesine katkı sağlayan, çevre tasarımları ile desteklenmiş açık ve yeşil alanları insan-doğa ilişkilerini ön plana çıkaran, Mimarlık, Peyzaj Mimarlığı ile tüm Mühendislik alanlarında çağdaş ve ekonomik çözümler öneren, güzel sanatları teşvik eden ve özgün öneriler geliştiren fikirlerin elde edilmesidir. “
Jüri Üyeleri ve Raportörler
Danışman Jüri Üyeleri
- Keewon HONG Kore Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu
- Tuğgeneral Tevfik Erkan OLGAY 65’inci Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Garnizon Komutanı
- Murat GERENLİ Belediye Başkanı
- Rasim ASLAN Başkan Yardımcısı
- Gökhan Kaya ATAY Başkan Yardımcısı
- Mehmet İBRİKÇİ Fen İşleri Müdürü
Asli Jüri Üyeleri:
- Aydan BALAMİR Mimar
- Ayşen SAVAŞ Mimar
- Boğaçhan DÜNDARALP Mimar
- Feride ÖNAL Mimar
- Yıldırım GİGİ Mimar
- Sunay ERDEM Peyzaj Mimarı
- Erdinç KESKİN İnşaat Mühendisi
Yedek Jüri Üyeleri
- Gülnaz GÜZELOĞLU YILDIRIM Mimar
- Pınar GÖKBAYRAK Mimar
- Alper TÜFEKÇİOĞLU Peyzaj Mimarı
- Kadir KILINÇ İnşaat Mühendisi
Raportörler
- Burcu BAĞCI UÇAR Mimar
- Emre DÜLGER Mimar
- Zeynep ALTAN Endüstri Mühendisi
Yarışma Takvimi
- Yarışmanın İlanı 08.11.2018
- Son Soru Sorma Tarihi 16.11.2018
- Cevapların Gönderilme Tarihi 23.11.2018
- Proje Teslim Tarihi 18.01.2019
- Jüri Değerlendirme Başlangıç Tarihi 26.01.2019
- Yarışma Sonucu İlan Tarihi ve Sergi Başlangıcı 04.02.2019
- Sergi Bitiş Tarihi 10.02.2019
- Kolokyum Tarihi İlan edilecektir.
Yarışma ilanı için tıklayınız.
2018/11: YARIŞTAY / Ulusal Mimarlık Yarışmaları Sempozyumu / 10-11 Kasım 2018_İzmir
Ocak 15, 2019 § Yorum bırakın
2.oturum / Jüriler: Boğaçhan Dündaralp / “maymunlar bile ağaçtan düşer” sunumu