2004: UIA2005 / MimarlıkLARın Pazaryeri’ çalışmaları üzerinden bir değerlendirme

Temmuz 20, 2011 § Yorum bırakın


Uia 2005 – istanbul
MimarlıkLARın Pazaryeri çalışmaları üzerinden bir değerlendirme;

Tema metni ve program okuması:
“ Mimarlığın küresel gündemini gözden geçirme “ gibi bir fırsat ortamı olarak tanımlanan kongre gerçekten önem taşıyan bir nokta üzerinden başlangıç noktasını kurmasına rağmen,  modernist bir tavırla ele alınmış metnin  üstlenmeye çalıştığı misyonun güncelliği üzerine tartışmakta fayda olduğu inancındayım.

Kongre, temasıyla İçinde bulunduğumuz zaman diliminin tartışma konularını içinde bulundursa da ona bakış biçimiyle, inancıyla hep süregelmiş olan, mimarları ve mimarlığın meselelerin odağına yerleştirme ve çözümleri onun içinden bulma  eğiliminin bir uzantısı  olma duygusunu barındırmaktadır.

Bugüne değin çözüm olanaklarını genişletemeyen bu eğilim, meslek alanının taradığı kültürel-entellektüel olanaklar nedeniyle kendi gerçekliği ile bir türlü yüzleşememektedir. Bu durum  mimarın meseleleri tartışırken, “ elinde çekiç olan bir adamın herşeyi çivi gibi görmesi “nden farklı boyutlara gitmemektedir. Bu noktadan sonrası da mimarlık gündeminde gereksizce yer işgal eden pek çok konu,mimarlık safsataları olarak öncelikle kendi  meslek grubu tarafından dışlanmaktadır.

Duruma böyle bir açıdan bakıldığında; mimarlığın küresel gündeminin gözden geçirme biçimi nasıl olmalı ? sorusu önem kazanıyor. Belki de bu soruyu  kongrenin temaları üzerinden tartışmak daha iyi olacaktır. Kongre veya bir etkinlik tasarımı yapılırken gerek temanın üst başlık olarak kapsadığı geniş düzlem,  gerekse alt başlıklarının onu tanımlayan bir durum olma boyutunun ötesinde, kavramları daha da genişleten yapısı, kongre katılımcılarınına sunulan araçla ve zaman dilimi ile düşünülmediğinde izleyiciler için bir zulüme dönüşebilmektedir. Etkinlik tasarımı sırasında oluşan tercihler burada önem kazanmaktadır.   Hazırlanan programın kendisi bazen etkinliğin önüne geçmektedir. Sunulan program ve dökümanların iç tutarlığı ve kendi bütünlüğü adına  ortaya konan temalar ve alt açılımlar, farklılıkları ortaklıklara döüştüren bir aracı olmaktan çıkabilmekte, katılımları kendisini varedecek bir araca dönüştürmektedir. Çoğu kez gerçekleşen ile kurgulanan arasındaki ölçek farklılığı bu noktadan doğmaktadır. Amaç, programı gerçekleştirmek mi ? yoksa gerçekleşecek olanı doğuracak organizasyonu mu yapmak.

Uia 2005 istanbul için seçilen temanın ( MimarlıkLARın Pazaryeri ) metafor olarak çağrıştırdıkları ve açılmları düşünüldüğünde  istanbul’daki kongreye  çok uygun bir tema olduğu kuşkusuz. Ancak temanın programa aktarılma biçimindeki yaklaşımın da temayı bir metafor olmaktan çıkardığı da kuşkusuz… Temanın programa aktarılma biçimindeki yaklaşım hem yukarıda aktarılan tehlikenin sinyallerini vermekte hem de 2002 Berlin kongresindeki tema metninin duygusunu ne kadar taşıdığı sorusunu gündeme getirmektedir.

‘ Pazaryeri ‘ temasının  işin ruhunu kapsadığı unutulmadan:
2 tür Programı (  mekan-zaman-etkinlik koordinasyonu programı ve etkinliklerin biçim ve içeriklerini organize eden program ) birarada etkileştiren günlük çok katmanlı bilgi haritalarının oluşturulması tema ve programları birbirinden bağımsız gibi duran, kolay bütünleştirilmeyen parçalar gibi durmaktan ve yukarıdaki sorulardan kurtarabilir inancındayım. Etkinlikleri hazırlayacaklara ve katılacaklara sunuş araçları seçenekleri ile bu haritaların gönderilmesinin ortamın fikirsel altyapısını ortak bir ruhta birleştirebileceği düşüncesindeyim.

Bu etkileşim tema ve konu yığınları olmaktan kurtarılır, kendine yüklediği misyonun bir manifestoya dönüştürmeden, aynı tema çerçevesinde küresel gündemden farklı coğrafyalardan alınmış kesitlerin sunulmasına olanak tanıyacak pazaryeri’ne dönüştürülebilirse, samimi katılım ve üretimlerin gerçekleşebileceği bir ortam olabilir inancındayım.

Boğaçhan Dündaralp
Nisan 2004

_ metni .pdf formatında görmek için tıklayınız.

Tagged: , , , ,

Yorum bırakın

What’s this?

You are currently reading 2004: UIA2005 / MimarlıkLARın Pazaryeri’ çalışmaları üzerinden bir değerlendirme at boğaçhan dündaralp.

meta